İĞDE AĞAÇLARININ ALTINDA SEVİŞMEK VARKEN / Şiir
Hasan ÇELİKKOL
İĞDE AĞAÇLARININ ALTINDA SEVİŞMEK VARKEN
Karlar çok çabuk eridi
Hiç kimse dönüp bakmadı kaç yıl, kaç ay, kaç gün geçti, ben dâhil
Gökyüzünün sonsuz girdabında mevsimlere ne oldu düşünmedik
Güzel bir cümle olarak kaldı, bir zamanlar demek
Sonra ne olduysa oldu, ilk kalp yorgunluğunda
Bu şehrin kalesi önünde ölüm seni bekliyor olabilir diye fısıldadı Şeytan
Günün son ışıkları kaybolmadan hemen önce
Saklandım gölgelerin ardına
Korkmadım dersem yalan olur
Sanki karşımda en büyük düşmanım vardı da gölgelerde yaşamaya başladım
Aklımda kuşatılmışlık, tüm kırmızıları çıkardım hayatımdan
Mavileri geride bıraktım, gökyüzü hep maviydi
Kargaları görmezden geldim oysa mutlaka üç karga olurdu resimlerimde
Sarılar, yeşiller kayıptı, uzak ülkelere gidenlerle birlikte
Gidenlerin üzerine kürekle toprak atanlardan biri de bendim
Zamanın zarı yırtılmıştı
Öyle ya hiç kimse ölümsüz değildi
Kaç zaman geçti bilmiyorum bir gün uyandım
Şeytan gülerek bana bakıyordu elinde ipe sarılı elma
Bana neden çöl vadettiğini o an anladım
Düşünmeden yerden bir taş alıp attım, tam isabet
Dünyadaki tüm şeytanlar defolup gitsin dedim hayatımdan
Dedim mi dedim
Uzanıp bir elma kopardım en tazesinden
Afiyetle yedim
Yarasın
Yaradı, bir zamanları hatırlatan bütün sözcükleri attım zihnimden
Değiştim
Einstein çok haklıymış, zaman izafiydi gerçekten
Kırmızı güzeldi, hem de çok güzel, neden çıkarmıştım hayatımdan
Dedim ki kendi kendime, sen yine âşık ol
Sevgililerin listesine gün doğmadan yeni isimler ekle
Öyle ya iğde ağaçlarının altı ne güne duruyor
Comments