top of page
düştüm bir gazalın peşine içimde gözleri gözleri şiir, gözleri pusulamın ibresi ölmekten vazgeçip hapsoldum yangınına baktım ince ince, bir kuşun kanadına değdi rüzgar şarkılar söyledim güneşin ilk ışıkları düşerken yüzüme gülüp sarıldım temmuz geldi diye sabaha barıştım tüm küstüklerimle, bıraktım muhalif şair olma halimi | Pencereyi sırlayıp yüzüme tuttum Yalınayak kış imgeleri Belli ki fırtınalar arasında geçmiş zaman Koşmadan duramayan çocuk değilim Kalbime saplı bıçak Gri sayfalarında kuru bir dal gibi Sahi kaç yaşındayım ben | ||
---|---|---|---|
ben neden tuzağa düştüm diye sorma çocuk sorma, güneşi sevmeyenler var hafızanın kıyısında zehir saçmak için bekleyenler var günlerce ben neden öldüm diye düşünme çocuk baharı görmek istemeyenler var ülkede acımasız dalgaların ortasında bir ses arandığında sessizlik yemini edenler var kalıcı bir rüya değil yaşananlar oysa susmak ortak olmakla aynı, duyarsızlık da öyle şeytan bile daha adaletli düşerken yaraları sarıyor hiç değilse acının yollarında kaderinde var deni | |||
bottom of page